Diyete başlamaya karar vermek mi daha zor, yoksa başladığınız bir diyeti sonuna kadar sürdürüp bitirmek mi? Diyete başlamak öncelikle cesaret işi. Sıkı bir diyete başlamaya herkes kolay kolay bir çırpıda karar veremez. Güzel güzel yerken, içerken ağzının tadını bozmayı kim ister ki? Ama madem cesur bir karar aldınız ve diyete başlamaya karar verdiniz, o halde başladığınız diyeti sonuna kadar devam ettirin. Azimli olun ve vazgeçmeyin.
Bunları söylemek kolay ama uygulamak gerçekten zor. Pek çok kadın maalesef başladığı diyeti bitiremeden vazgeçiyor. Bunun iki sebebi var: Birincisi başlangıçtaki azmini yitirmek. İkincisi ise, biraz kilo verdiğini görünce diyeti gevşetmek. İkincisi daha çok görülen sebep. Ancak her ne olursa olsun, başladığınız diyeti bitirmeli ve bitirdikten sonra da tekrar kilo almamak için beslenme şeklinizde biraz değişiklik yapmanız şart. Aksi takdirde sürekli kilo alıp, peşinden zayıflamak, derinizin deforme olup sarkmaya başlamasına neden olabilir.
Başladığınız diyeti bitirememenizin sebeplerini görmek ve diyeti devam ettirmek için:
1. Diyete devam ettiğiniz süre içerisinde kilo verme hızınız yavaşlıyor.
Diyete başladığınız dönemde ayda 4-5 kg (yüksek ağırlıkta başlayanlar için 6-7 kg) verilirken, geçen sürede kilo verme hızınız azalıyor. Bazen diyet ve egzersiz yapmanıza rağmen hiç kilo veremediğinizi de görüyorsunuz.
Metabolizmamız hep yaşamaya yönlendirilmiş olarak yaratılmıştır. Yani az besin tüketmeye, diyet yapmaya başladığınızda metabolizmanız bu durumu siz kıtlıktasınız diye algılamaktadır. Aldığınız kaloriyi azalttıkça o da size adapte olmakta, açlıktan ölmenizi engellemek için o da kendi harcadığı enerjiyi azaltarak sizin kilo vermenizi yavaşlatmaktadır.
Bu yüzden diyete başlarken akılcı hedefler koyar ve her geçen gün ağırlık kaybetme hızınızın azalacağını bilirseniz motivasyonunuzu kaybetmezsiniz.
2. Daha sık acıkmaya başladınız.
İlk diyete başladığınızda hiç acıkmıyordunuz. Fakat 2 ay sonra çok daha fazla acıkmaya ve diyette ki besinlerle doymamaya başladınız.
Zayıflama devam ederken vücutta insülin seviyesi artar ve bu durumda daha sık acıkmaya başlarsınız. Diyetisyeninizle konuşun. Ara öğün miktarlarını arttırmak acıkmaları engelleyecektir.
3. Aynı besinleri tüketmekten bıktınız, diyetten sıkıldınız.
Diyet kişiye özgüdür ve kişinin istekleri ve yemek düzeni ona göre ayarlanmalıdır. Fakat her gün pasta, börek, pizza her canınızın istediği yüksek kalorili besinleri yiyerek zayıflamamız da hayaldir.
Çok sıkıldığınızı hissettiğiniz durumlarda diyetisyeninize danışarak haftada bir veya iki kez istediğiniz besinlerden tüketebilirsiniz. Diyet listenizde besin alternatifleri isteyebilirsiniz.
Örneğin akşamüzeri sürekli meyve yemek yerine arada ½ simit, meyveli yoğurt, kepekli bisküvi tarzında seçenekleri koyabilirsiniz.
4. Sürekli diyette olduğunuzu düşünüyorsunuz, diyetteyim psikolojisine girdiniz.
Evet diyet yapmak gerçekten uzun bir süreçtir. Sürekli diyette olduğunuzu düşünür ve kısıtlandığınız için psikolojik olarak bir süre sonra yıpranırsınız. Bu yüzden siz diyette değilsiniz, siz sağlıklı yaşıyorsunuz, hayat tarzınızı değiştirmeye çalışıyorsunuz.
5. Çevremdeki kişiler sürekli yorum yapıyorlar.
Diyete devam ettiğiniz süre içerisinde çevrenizdekiler sizde ki gözle görünen değişimi fark ederek çok kilo verdiğinizi söyleyip, yorum yapacaklardır. ‘Yüzün çöktü artık diyet yapma, bence çok hızlı kilo verdin, bu kadar yeter daha fazla verme’ tarzında bir çok yorum duyacaksınız. Bu cümleler bir süre sonra motivasyonunuzun azalmasına sebep olacaktır.
Bu durumda diyetisyeninize güvenin, kaç kilo olmanız gerektiği, yağ ölçümlerinizin hangi aralıklarda takip edilmesi gerektiğini konuşun.
6. 1 gün diyeti bozduğumda hemen kilo alıyorsunuz, diyeti bırakınca yine eski kilonuza geri döneceğinizi düşünüyorsunuz.
Vücudunuz kilo almanızı sağlamak için bu dönemde en ufak kaçamaklarınızda bile hemen yağ olarak depolama eğilimi gösterecektir. Fakat, olmanız gereken kiloya geldiğinizde ve o kiloda 6-7 ay kaldıktan ve metabolizmanız diyet psikolojisinden çıktıktan sonra bu tür küçük kaçamaklar sonucunda kilo almadığınızı göreceksiniz.
7. Çocuğunuz hastaydı veya işiniz çok yoğundu, bu hafta diyete uyamadınız ve motivasyonunuz azaldı, tekrar diyetisyenin karşısına çıkmak istemiyorsunuz.
Tabii ki hiç kimsenin hayatı süper değil. Hepimiz belli dönemlerde hastalık, iş yoğunlukları, yorgunluk gibi dönemler yaşıyoruz. Bu süreçte diyetinize uyamamış, kilo vermemiş veya kilo almış olabilirsiniz, bu tip sorunları herkes yaşıyor. Kimse diyete başlayıp süper bir şekilde diyete devam etmiyor, mutlaka hafif bozmalar olacaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta ya hep ya hiç şeklinde düşünülmemelidir. Bir kez diyeti bozduğunuzda aynen hiç bir şey olmamış gibi diyete devam edilmelidir. Fakat unutulmamalıdır ki çok fazla kaçırmalar da bir süre sonra diyetten kopmaya sebebiyet vermektedir. Bu çok ince ayrımı yapmak zorundasınız.
8. Diyet yapmamak için sürekli bahaneler buluyorsunuz.
Diyet sürecinde danışanlarımdan çeşitli bahaneler dinliyorum. Bu hafta spor yapamadım çok yoğundum, ofis dışında yemek yiyorum ne yiyeceğimi bulamadım, ara öğünlerimi tüketemiyorum gibi… Diyet yapmamak için bahane bulabilirsiniz ama unutmayın ki bunlar sadece bahane… Burada önemli olan kendinizle yüzleşmeniz ve gerçekten diyeti neden yapmadığınız ve nerelerde hata yaptığınızı diyetisyeninizle çözmeye çalışın, bahane üretmek yerine hayat tarzınızı değiştirecek adımlar atın.
Diyeti yarıda bırakmamak için;
– Kilo verme hedeflerini kısa süreler ve az miktarlarda koyun, örneğin 100 kg olarak diyete başlıyorsunuz 2 ayda 7-8 kg verelim daha sonra ki hedefimizi 92 kilo da belirleriz şeklinde devam etmek motivasyonunuzu arttıracaktır. Unutmayın ki yüksek hedefler motivasyonu düşürür. Kısa hedefler ise motivasyonu arttırır.
– Yeni diyet tarifleri deneyin, sürekli aynı ızgara yemekleri tüketmek diyete motivasyonunuzu azaltır. Diyet listelerinde sevdiğiniz besinleri arada diyetisyeninize danışarak tüketebilirsiniz.
– Diyeti bozmak dünyanın sonu değildir, böyle bir durum olduğunda hiçbir şey olmamış gibi aynen diyetinize devam ediniz.
– Her gün hep aynı şeyleri aynı saatte yemekten kaçının, özel günler, hafta sonları, davetler konusunda diyetisyeniniz ile mönü alternatifleri yazın.
– Gün içerisinde yemek istediğiniz veya aklınıza gelen besinleri not alıp bunları hangi miktarda, neyin yerine yiyebileceğinizi diyetisyeninize danışın.
– Sebepler üretmek yerine çözümler üretmeye çalışın, kendinizle yüzleşin, gerekiyorsa psikoloğa danışın.
– 1 hafta kilo verememiş olabilirsiniz, bunun moralinizi bozmasına izin vermeyin.
– Motivasyonunuzu arttırmak için kendinize küçük ödüller verin fakat bunlar yemek olmasın, kendinize ufak hediyeler alın veya güzel bir kahve ısmarlayın.
– Sürekli her yerde diyetten ve kaç kilo verdiğinizden bahsetmeyin, unutmayın diyet yapmak geçici özel bir durum değildir, siz hayat tarzınızı değiştirmek istiyorsunuz.
– Çevrenizin size söylemiş olduğu diyet önerileri (benim diyetimde sıcak su vardı, seninkinde neden yok v.b cümleler) ve vücudunuz konusunda ki yorumlara kulak asmayın sadece önemli olan sizin kendinizi iyi hissetmenizdir.
– Kendinize güvenin, kaç kez diyeti bırakmış olursanız olun bu durumu düzeltebilirsiniz ve artık diyeti bitirebilirsiniz.
YAZA FORMDA GİRMEK
FİT GÖRÜNMEK İÇİN ALTIN ÇİLEK
DÜNYANIN EN ZENGİN LİFLİ GIDALARI ARASINDA YER ALAN ALTIN ÇİLEK KAPSÜLÜ BU ÖZELLİĞİ YEMEK YEME DUYGUSUNU MİNİMİZE EDEREK YAĞIN ENERJİYE DÖNÜŞMESİNE SEBEP OLUP YAĞLARIN HIZLI YAKIMINA YARDIMCI OLUR.
ALTIN ÇİLEK ZOR KİLOLARI DİYET VE EGZERSİZ YAPMADAN YOKETMEK İSTEYENLER İÇİN BİREBİRDİR.