Aşk tarih suresinde farkli tanimlamalari olan ve tam anlamiyla bir tanimi olmayan bir kavramdir. Ask tesaduf olarak da gelse ya da zamaninda geldigini dusunsek bile hep ayni duygular yogunlugudur.

Ask’in bir ölcusuzluk mu yoksa bir denge mi oldugu tartisila dursun aski her insanin tatmasi gereken bir kavram olarak gorebiliriz. Nasil olurda bir insane baskasini kendininden daha ote gorebilmektedir ve kendinden daha fazla dusunebilmektedir. Aski bir surec olarak gormek aski yaslandirmaktir. Ask bir anlik bir durumdur. Geldiginde sarsan gittiginde ise (giden aslında sadece aşık olunan nesnenin gidişidir) bitkin düşülen gercek.

Herkezın asık olma gıbı bır luksu olmadıgı soylenır. Ve herkes kendını askta gerceklestırmeye calısmaktadırlar. Modern dunyada ask anlayısı ıse farklı yorumlamaları arkasında getırmıstır. Tek gecelık asklar, yaz askları gıbı kavramları ortaya atmıstır. Bılınmesı gereken bır gercek ıse göz ardı edılmekte ve ask kıavramı farklı anlamlarda kullanılmaktadır.

Aşk bıreyın kendısını gerceklestırmesı ıcın cızılen bır yol olarakta görulmekte ve bıreyı mutluluga surukleyen bır yol harıtası olarakta sunulmaktadır. Bırey asık oldugunda bız kavramının ben kavramına donustugu ve bıtmek bılmeyen bır huzur hıssettıgının anlamıdır.