İshal insanı çok tedirgin eden, ama genellikle basit bir nedene bağlı olan bir hastalıktır. İshalin nasıl geçtiği hakkında bilgi, alt başlıklardadır.
İshal (diyare), bir hastalık değil bir belirtidir. Genellikle bağırsak enfeksiyonundan kaynaklanır, ama bazen daha önemli nedenlere de bağlı olabilir. Çocuklarda, özellikle de bebeklerde ishal tehlikeli olabildiğinden, çocuğun dışkısında herhangi bir değişiklik olduğunda, doktora danışılmalıdır.
İshal, özellikle mide sorunları ve karın ağrıları ile birlikte ortaya çıktığında, oldukça rahatsız edici bir belirtidir. Dışkı sıvı kıvamlı ve biçimsizdir. Ciddi ishalde, dışkı çok daha suludur ve normalden daha sık dışkılama olur. Bazı durumlarda kusma da görülür.
İshalin tedavisi, nedene göre değişir, ancak temel tedavisi basittir. İlk ilke ağızdan fazla sıvı almaktır.Hasta istemiyorsa yemek konusunda (özellikle başlangıçta) ısrar edilmemelidir. İlaçlar bağırsakların çalışmasını azaltarak besin maddelerinin geçişini yavaşlatmaya yardımcı olabilirler. Dışkının birikmesi ve bağırsakların çalışmasını yavaşlatmak için kullanılan başlıca ilaçlar kaolin ve morfindir. Bazı besin zehirlenmelerinde (özellikle bakterilerin neden olduklarında) ya da dizanterde, sulfonamitler (bakterilerle savaşan sulfa içeren ilaçlar) ya da antibiyotikler yararlı olabilir. Kolerada, ishal ile yitirilen sıvının yerine konması zorunludur. Antibiyotiklerin önemi ikinci sıradadır. Hasta kirli yiyecek ve içecekten uzak durmalı ve genel temizliğe çok özen göstermelidir. Kolit ise, beslenme biçiminin değiştirilmesi, enfeksiyon için sulfonamit ya da antibiyotik kürleri ve duygusal sorunlar için psikoterapi ile tedavi edilebilir. Bebeklerde ishal, özellikle dışkı normalden çok daha sulu ise önemlidir. Bebeğe katı yiyecekler verilmemeli, onun yerine bol su verilmelidir. Eğer bebeğin genel durumu iyiyse ve bol sıvı alıyorsa, 24 saat sıkı gözlem altından tutmak yeterli olabilir. Ancak genel durumu bozuksa, kusuyorsa ya da dışkıda kan varsa, doktorun inceleyebilmesi için bir kirli bezi saklayıp, hemen doktor çağırmak gerekir.
Doktor bütün besinleri kesip, yalnız sıvı verilmesini önerebilir; hatta tuz çözeltileriyle tuz yitimini karşılamaya çalışabilir. Küçük bebeklere genellikle ishali duduracak ilaç verilmez. Önemsiz ishaller çoğunlukla kendiliğinden düzelir, daha ciddi durumlarda ise hastane bakımı gerekir.
Kronik ishallerin nedeni enfeksiyonlar değil, başka sorunlardır. Kronik ishalle seyreden hastalıklardan biri ülserli kolittir. Kalınbağırsak iltihaplıdır ve bakteriler daha önceden zedelenen mukozaya yerleşirler. Ülserli kolit için tek bir neden bulunamamıştır. Bu konudaki görüşler, alerjiden duygusal strese kadar uzanır.İshal, bağırsak çeperindeki bir hastalık nedeniyle emilimin durduğu durumlarda da olur. Sözgelimi çölyak hastalığında ”glüten” adlı bir maddeye toleranssızlık söz konusudur ve hastalarda yağlı ishalinyanı sıra, beslenme yetersizliği görülür.
İshalin başka nedenleri de vardır. Sürekli bir sinirlilik, korku ve anksiyete varsa, bağırsakların aşırı çalışmaları sonucu ishal olabilir. Aşırı baharatlı yemekler, alışık olmayan birinin bağırsaklarını bozabilir. Fazla miktarlarda meyve ve midye yemek de küçük çapta mide ve bağırsak bozuklukları yapabilir. Çocuklarda, bağırsaklarla ilgisi olmayan enfeksiyonlarda da ishal görülebilir. Sözgelimi küçük çocuklarda, kulak ve boğaz enfeksiyonlarında ishale sık rastlanır. Gastro-enterit bebeklerde sık görülür, ancak ishal ile gevşek dışkı ayırt edilmelidir. Yeni doğanlar normal olarak yeşilimsi kahverengi, yapışkan ”mekonyum” adlı bir dışkı çıkarırlar. Anne sütüyle beslenen bebekler, günde birkaç kez gevşek dışkı çıkarırlar, biberonla beslenen bebeklerin dışkısı ise erişkinlerinkine benzer, ama rengi değişebilir. Dışkının görünüşüne karşın, anne sütü ile beslenen çocukların gastro-enterit olma olasılığı daha azdır; anne sütü, bağırsakları enfeksiyonda koruyan bir madde içerir.
Erişkinlerde ve büyük çocuklarda bir iki gün süren ishaller tehlikeli değildir. Ancak bebeklerde ve küçük çocuklarda, (özellikle de kusma ile birlikte) tehlikeli olabilmektedir. Kusma, yitirdikleri sıvı kadar su içmelerini olanaksızlaştırır. İnatçı ishaller, su ve tuz yitimi sonucu dehidratasyona neden olurlar. Dehidratasyon tedavi edilmezse ölümcül olabilir. Erişkinlerde dehidratasyon olasılığı daha azdır, ama kolera gibi ciddi enfeksiyonlarda dehidratasyon sonucu ölümler olmaktadır.
Özetle,
Çoğu vakada ishal birkaç günde geçerek, sonradan herhangi bir sorun yaratmaz. Eğer ishal nedeni enfeksiyon ise, tedavi ile belirtiler düzelir. İshal çoğunlukla kısa sürede geçen bir rahatsızlık olarak seyreder. Ancak ciddi bir enfeksiyon ya da bağırsak rahatsızlığına bağlıysa uzun sürer ve asıl nedene göre başka belirtiler de görülür. İshalin seyri, niteliği, başka belirtilerin olup olmaması, çoğu zaman tanı koymak için yeterlidir ama bazen dışkıdan alınacak örneğin labaratuvarda incelenmesi gerekir. En etkili tedavi, nedene yönelik tedavidir. Bu nedenle inatçı ishallerde kendi kendinize tedaviye başvurmayıp bir doktora görünmek yerinde olur.