Benim kilo verme sürecim yeni değil ama yine de birilerine umut olur diye paylaşıyorum. Çünkü ben kilolarımı kalıcı olarak verdim ve kendimi çok iyi hissettiğim yeni bir hayata başladım. Aristo diyeti ile başlayan bu süreç şimdi çok daha sağlıklı bir hayat şeklinde devam ediyor. Her ne kadar adı diyet olsa da aslında bir yaşam tarzı olan Aristo diyetinin benim hayatıma nasıl etki ettiğini anlatacağım.
Hayatı boyunca kilo alıp vermekle uğraşan biriydim. Ergenliğimde çok kilolu olmasam da diğer arkadaşlarıma göre iri kemikliydim. O zamanlar bunu çok dert ettiğim için şok diyetler yapmaya başladım. Şok diyetlerle bir anda kilo veriyordum ve bu beni çok mutlu ediyordu. Ancak diyeti bıraktıktan sonra önceki kilomdan daha fazlasını geri alıyordum. Bir süre kendimle barışmayı deneyip böyle yaşıyor ama sonunda yeniden kilolarımı dert etmeye başlıyordum. Bu şekilde yüzlerce farklı diyet denemişimdir. Bazen pilates, bazen koşu, bazen zumba yaparak da bedenimi tanımadan yoruyordum. Bilinçsizce yaptığım bu egzersizlerin vücudumu şekillendirmesini beklesem de hiçbir şey istediğim gibi gitmiyordu. Lise bittiğinde artık 76 kilo olmuştum ve ailem dahil herkes kilo vermem konusunda baskı yapıyordu. 18 yaşında bir kızın 76 kilo olması kabul edilemezdi. Normalde gençlere uygun kıyafetler giymem gerekirken 44 beden kıyafetler bulmak için kadın bölümüne bakmak zorunda kalıyordum. Annem ve babam kilo vermek için bana sürekli baskı yapıyordu. Ancak yapılan baskılar bende olumsuz sonuç veriyor ve daha fazla yiyordum. Kilo vermek için asıl kararı vermem hoşlandığım kişinin benim hakkımdaki düşüncelerini öğrenmemle oldu. Arkadaşımdan duyduğum kilomla ilgili edilmiş cümleler beni ciddi anlamda kırdı. Ancak bu kırılmışlık bende hırsa dönüştü. Kesin olarak kilo vermeye karar verdim ve bana en iyi şekilde yardımcı olacak bir uzman araştırmaya başladım. Dr. Gönül Ateşsaçan ile yollarım bu şekilde kesişti. 18 yaşında biri olduğum için daha kolay kilo verebileceğimi biliyordum ama yine de kötü beslenme alışkanlıklarından vazgeçmek hiç de kolay değildi. Farklı şehirlerde olduğumuz için direkt olarak destek alamıyordum. Ancak saç örneği göndererek uzaktan da olsa tüm tetkiklerimin yapılması sağlandı. Böylece vücudumda hangi vitaminlerin eksik olduğu, kilo verememe sebebimin ne olduğu gibi bilgiler araştırıldı. Daha sonra Aristo diyetinin benim için en uygun beslenme tarzı olduğuna karar verilmiş oldu.
İşte benim zayıflama hikayem de Aristo diyeti ile böylece başlamış oldu. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek her şeyden önce büyük bir hafiflik hissetmeme neden oldu. Fastfood tükettiğim zamanlarda oluşan halsizlik ve midemdeki baskı sebze yemekleri tükettiğimde kesinlikle olmuyordu. Her ne kadar sebzelerle doymayacağımı düşünsem de bana göre hazırlanmış menüleri gerçekleştirince çok da iyi doyduğumu fark ettim. Haftada bir kere yaptığım detokslarla vücudumun çok daha inceldiğini hissediyordum. Günden güne kıyafetlerimin üzerimde bol durduğunu gördüm ve bu durum beni daha da motive etti. Geçen bir buçuk ayın sonunda tam 20 kilo vermiştim. Herkes kısa sürede verdiğim bu kiloları geri alacağımı düşünse de devam eden süreçte 56 kiloya kadar düştüm. Son 1 yıldır ise aynı kilodayım. Çünkü Aristo diye kısa bir diyet değildi. Benim yaşam şeklimi değiştirdi ve hayatımın bundan sonraki zamanlarında da kilomun çok fazla değişeceğini düşünmüyorum.
Daha fazla bilgi almak için resmi site adresi: aristodiyeti.com.tr